Öfke, her bireyin hissettiği temel duygulardan biridir. Kişi, engellenme, kendisine karşı bir tehdit algılama, haksızlığa uğrama, alay edilme, incinme, yoksun bırakılma, kendisini çaresiz hissetme ya da herhangi bir saldırıya maruz kalma gibi olumsuz bir yaşantı deneyimlediğinde vermiş olduğu doğal bir tepkidir. Öfke sağlıklı ifade edildiğinde oldukça işe yarayan ve olumlu yönleri olan bir duygusal tepkidir. Öfke duygusu karşımızdaki birey yada bireylere karşı önemsediğimiz şeyleri gösterir, başkalarına karşı olumsuz duyguların ifadesini kolaylaştırır, dışsal çatışma sonucu kişiyi incinilebilirliğe karşı savunur, hoşlanmadığımız süregelen davranışı ortadan kaldırır veya engellenir, öfke bir haklılık algısı olarak tanımlanabilir. Öfke duygusu kişinin kendi varlığını koruması, tanıtması ve çevreye kabul ettirmesi için gerekli bir duygudur. Çocukluk ve gençlik çağında öfkelenmek kişiliğin korunması saygınlık kazanması ve bu saygınlığın sürdürülmesi açısından geliştirici ve yapıcıdır. Sonuç olarak, öfke uygun ve yapıcı şekilde ifade edildiğinde sorunların çözümüne katkı sağlar.
Öfke sağlıklı ifade edildiğinde işe yarayan bir duygu olmasına rağmen, öfkeyi ifade ediş şekli yıkıcı olduğunda geri dönülemez sonuçların oluşmasına yol açabilmektedir. Bu yüzden yıkıcı öfkenin kontrolünün sağlanması önemlidir.
Öfke ikili ilişkilerimizin tamamında oluşan bağlanma ilişkisi ile de ilişkilidir. Güvenli bağlanma olan bireylerde öfke daha iyi kontrol edilebilirken, güvenli bağlanma olmayan bireylerde öfke gerginlik olarak ortaya çıkmaktadır.
Öfkenizi kontrol edebilmek için içinizden 10’a kadar saymak, olduğunuz ortamdan ayrılmak, sakin bir şekilde öfkenize neden olan durum hakkında konuşmak yararlı olucaktır.