Filmin en ön plana çıkan duygusu kaygı. Kaygı, günlük hayatta sıkça ve terapilerde de çokça karşılaştığımız bir duygu. Bizi potansiyel olumsuz durumlardan ve olası tehditlerden korumak,bizi gelecekteki muhtemel tehlikelere hazırlamak vb önemli bir işleve sahip olan kaygıyı filmde çok iyi işlenmiş.

Benlik algısı, ana temalardan biri olarak kaygıdan sonra işlenen ikinci tema. Benlik algısı, kişinin kendisini nasıl gördüğünü, kendi hakkında neler hissettiği ve kim olduğunu anlamasını temsil eder. Riley’nin ergenlik dönemine girişiyle birlikte benlik algısı da değişimlere uğruyor ve duyguları da karmaşıklaşıyor. Film, bu değişimlerin getirdiği zorlukları ve benlik algısının tüm duygular ile nasıl etkileşime girdiğini gösteriyor.
Düşük benlik algısı olan bireyler, kendileri ve becerileri hakkında olumsuz düşüncelere eğilimindedirler. Ayrıca başarısız olmaktan,hata yapmaktan,hata yapma ve başarısızlık korkusu ile sosyal fobiye, yetersizlik ve değersizlik duygularına neden olur. Terapi bireylerin duygu ve düşüncelerini tanıma ve fark etmelerine; terapistler ise duygu ve düşüncelerinin kaynaklarını anlama, tepkilerini yönetmelerine yardımcı olurlar. Duyguların ve düşüncelerin yönetimi ile sağlıklı ilişkiler kurulmasına yardımcı olur.
Film duyguların karmaşıklığı, benlik algısı ve kaygı gibi önemli konulara yer veren ve izleyiciye farkındalık kazandırmaya çalışan bir yapım. Filmdeki mesajlar, işleyişi ve duygularla olan ilişkimiz hakkında önemli bilgiler sunuyor. Her yaştan izleyiciye uygun, keyifli ve öğretici olan film; duygularını tanımak, kendini ya da diğerlerini daha iyi anlamak isteyen herkese tavsiye ederim.