Dizi, aile dizimi uygulamalarını işlemekte. Aile dizimi; aile ya da daha önceki nesillerde yaşanan göç, travma, yok sayma, haksızlık vb. travmatik olaylar hem sistemik hem de biriktirilmiş duygular ve davranışlar ile çalışır. Kişi geçmişte yaşanan bir olaya takılı kalmışsa bu olayın farkedilmesini amaçlar ve çözülmesinde bireyin daha aktif rol almasını amaçlar. Grup çalışması şeklinde ve belirli aralıklarla yapılır.
Aile dizilimi sırasında ve / veya dizim sonrasında, insanın hayatında daha önce dokunulmamış bir veri işleniyor. Tüm bu süreç içerisinde aile dizimi uygulayıcısının ortaya çıkan hikayedeki boşlukları kendi düşünce ve deneyimlerine dayanarak doldurma ihtimali bireyi yanlış bir yere götürebilir. Bu, dizimi açılan kişi için, sadece bir yanlış bilgilendirme olmaz, aynı zamanda o kişinin geleceği için dayanaksız bir yönlendirme olduğunu düşünüyorum. Çünkü zihnimiz belirsizliği sevmez ve anıları değiştirmeye eğilimlidir. Yani, zihnimiz herhangi bir boşluk için verilecek bir bilginin doğruluğundan daha işlevselliği ile ilgilenir.
Hayatımızda işlenmemiş ancak duygu yükü olan her şeyin -açık ya da örtük- bir etkisi vardır. Bazen bu acıları biliriz ama dokunmayız. Bazen de bilincimizden öyle bir dışlarız ki varlıklarını unuturuz. Bu acılara dokunup işlemeye henüz hazır değilizdir. Bu nedenle, saklı kalmış acılara dokunmak için, önce bireyin kendisini hazırlaması gerekir. Onları işlemek ise, aynı açık bir yaranın kapanması gibi, doğal bir şekilde ve zamanla olur. Bu bağlamda, zamana yayılmış bir terapi süreci fayda sağlayacaktır.
Dizideki karakterlerin hikayelerinde “göç travmaları” açık bir şekilde yer alıyor. Ailelerde saklı kalmış bazı acı yaşantılar oluyor. Bunlar saklı kaldığı, konuşulmadığı için yası tutulamıyor. Bu nedenle acılar nesiller boyunca aktarılıyor.
Zaman Bey, bir aile dizimi uygulayıcısından ziyade spritüal bir yol gösterici imajı çiziyor. Her ne kadar tıp mezunu olması, diğer insanlarla oturup aynı masayı paylaşması, dertleşmesi, kendi kişisel hikayesinin ve sorunlarının olması senaryoya eklense de ilahi bir yön katmış.
Dizinin başrolü Doktor Ada, spritüallikten uzak, duygularına ve bedensel duyumsamalarına kendini kapatmış, yüzeysel bir şekilde yaşayan bir kadın. Ada’nın anne tarafında ağır travmalar var.
Mukaddes Hanım fedakâr ve ilgili görünen ancak aslında kontrolü ve işgalci bir anne. Kendisini içten içe suçlu hissettiği için kızı Sevgi’nin hayatına aşırı dahil olmuş ve kızının hayatındaki bütün alanı kaplamış. Bu kaplayışı Sevgi’nin hayatında kimseye yer vermemesi ile görüyoruz. kızının da başına gelmesini istemiyor.Mukaddes Hanım dertlerini Sevgi yüklenmiş ve bu Sevgi kanser olur. Aile dizimi deneyimlerinden sonra dizi boyunca Sevgi’nin annesinden ayrışma ve bireyselleşme çabalarını ve Mukaddes Hanım’ın bu çabaların karşısındaki tepkilerini açıkça görüyoruz.
Dizinin diğer karakteri Leyla’nın Girit’te yaşayan büyükannesi Eleni, Türkiye’ye çocuklarının yanına tekne ile gitmeye çalışırken, bir Türk tarafından denizde öldürülür. Denize giremeyen, bu konuda fobisi olan Leyla, dizimden sonra sahilde otururken oğlunun boğulduğunu zannedip denize atlıyor ve tekrardan yüzmeye başlıyor. Oğlunu kurtarmak üzere denize atılan Leyla ile beraber, yıllar önce denizde boğulurken kimsenin yardım eli uzatmadığı büyükannesi Eleni de kurtarılmış gibi hisseder. Diğer bir deyişle travma yeniden sahnelenip onarıcı bir deneyim olarak geri döner.
Sonuç olarak, Zeytin Ağacı dizisi, nesiller arası travmaların aktarılması konusunda örnekler sunarak, bize aile dizimi uygulamalarını tanıtıyor.